EYLÜL
Gymnich Toplantısı Slovakya’nın Ev Sahipliğinde Gerçekleşti
AB Dışişleri Bakanları Gayrıresmi (Gymnich) Toplantısı, AB Dönem Başkanı Slovakya’nın ev sahipliğinde, 2-3 Eylül 2016 tarihlerinde Bratislava’da gerçekleşti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, AB Küresel Gündemi’ne ve güvenlik politikalarına ilişkin güncel gelişmeler tartışıldı. Geleneksel olarak AB’ye aday ülkelerin temsilcileriyle de bir araya gelinen etkinlik kapsamında, AB ülkeleriyle aday ülkelerin dış politikaya ilişkin oluşturabileceği işbirliği alanları görüşüldü.
3 Eylül 2016 tarihinde gerçekleştirilen “Türkiye” konulu özel oturumda, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanlarıyla Türkiye’deki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. Bakan Çelik, Gymnich toplantıları kapsamında ayrıca tüm üye ve aday ülkelerin temsilcilerinin katıldığı “Terörizmle Mücadele ve Radikalleşmenin Önlenmesi” başlıklı oturumda da mevkidaşlarıyla görüş alışverişinde bulundu. Toplantılar kapsamında Bakan Çelik, Yüksek Temsilci Mogherini ve Avrupa Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile ikili temaslarda bulundu. 15 Temmuz darbe girişimi ve terör örgütü FETÖ’ye karşı alınan önlemler, terörle mücadele, Türkiye-AB ilişkileri, göç krizi ve vize serbestisinde gelinen nokta, AB Bakanı Çelik’in Avrupalı muhataplarıyla ele aldığı temel konular arasında yer aldı.
Almanya’da AfD Oylarını Artırıyor
4 Eylül 2016 tarihinde, Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern eyaletinde gerçekleşen seçimlerin sonucunda, mülteci karşıtı söylemi ile bilinen Almanya için Alternatif Partisi (Alternative für Deutschland- AfD) Başbakan Merkel’in partisi olan Hristiyan Demokrat Birliği’ni (Christlich Demokratische Union Deutschlands – CDU) geride bırakarak Sosyal Demokratların ardından ikinci sıraya yerleşti. Yüzde 20,8 oyla 18 sandalye kazanan AfD'ye ilk tebrik, Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen'den geldi.
Mecklenburg-Vorpommern, Başbakan Merkel’in doğduğu eyalet olması nedeniyle CDU’nun buradaki oy kaybı daha da dikkat çekiyor. AfD’nin yükselişi, Başbakan Merkel tarafından mültecilere yönelik uygulanan “açık kapı” politikasına tepki olarak yorumlanıyor. Bilindiği üzere, son bir yıl içerisinde Almanya’ya 1 milyonun üzerinde mülteci gelmişti. Benzer şekilde, Mart 2016’da üç eyalette gerçekleşen seçimlerde de Başbakan Merkel’in partisi CDU’nun oyları azalmıştı. 2013 yılında kurulan AfD ise bugüne kadar ülkedeki 16 eyaletten 9’unda parlamentoya girmeyi başardı.
Belçika ve Almanya’da TTIP ve CETA Karşıtı Gösteriler
ABD ile AB arasında müzakereleri sürmekte olan TTIP ile AB ile Kanada arasında imzalanması hedeflenen Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması (CETA), Belçika ve Almanya genelinde protesto edildi.
Almanya’da, 17 Eylül 2016 tarihinde, Berlin, Frankfurt, Köln, Stuttgart, Hamburg, Münih ve Leipzig kentlerinde düzenlenen TTIP ve CETA karşıtı gösterilere 300 binden fazla kişi katıldı. Gösterilere katılan Yeşiller Partisi Federal Meclis Grup Başkanı Anton Hofreiter, TTIP ve CETA'nın adil dünya ticareti ile hiçbir ilgisinin olmadığını vurguladı ve bu anlaşmaların belirli gruplara imtiyazlar sağlayarak, standartları düşüreceğini ve küreselleşmeyi daha da adaletsiz bir hale getireceğini savundu.
Brüksel’de 19 ve 20 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleşen TTIP ve CETA karşıtı gösterilere sendikalar, insan hakları grupları ve tarım sektöründen on binlerce kişi katıldı.
Avrupa Komisyonunun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström konuya ilişkin yaptığı açıklamada, TTIP karşıtlarının çoğu gerçekleri ve olguları çok iyi bilmediğini ifade ederek, anlaşmayı eleştirenlere karşı çıktı. Bilindiği üzere, AB ile ABD arasındaki TTIP müzakereleri 2013 yılından beri devam ediyor. AB ile Kanada arasındaki CETA’nın ise 27 Ekim 2016 tarihinde AB-Kanada Zirvesi’nde imzalanması öngörülüyor.
AB, IŞİD ve El Kaide ile Mücadelede Yaptırımları Güçlendiriyor
AB Konseyi, 20 Eylül 2016 tarihinde, ilk kez IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütleriyle bağlantılı kişi ve kurumlara yaptırımların önünü açan bir yasal çerçeve kabul etti. Bundan önce yalnızca BM ve AB üyesi ülkeler, terör listelerindeki kişi ve şirketlere AB çapında mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı gibi yaptırımlar uygulayabiliyordu. AB, artık IŞİD ve El Kaide bağlantılı kişilere de BM’den bağımsız yaptırım uygulayabilecek.
Kabul edilen yasal çerçeve uyarınca, IŞİD ve El Kaide ile ilişkili kişi ve kurumlarla birlikte bunların destekçilerine de seyahat yasağı ve mal varlığını dondurma gibi yaptırımlar uygulanabilecek. Ayrıca, yaptırım uygulanan kişi ve kurumlara hiç kimse herhangi bir şekilde mali kaynak sağlayamayacak.
Terör saldırısı hazırlığı ve planlamasına katılanlar, IŞİD ve El Kaide’ye mali destek sağlayanlar, bu örgütlerle silah veya petrol ticareti yapanlar, bu örgütlerden eğitim alanlar, terörist toplayanlar, provokatif eylemlere katılanlar, AB dışında insan haklarını suiistimal eden, insan kaçırma, istismar vb. faaliyetlerde bulunanlar ve yabancı savaşçılar, AB yaptırımlarına hedef olacak.
Belirlenecek seyahat yasağı listesindeki üçüncü ülke vatandaşlarının herhangi bir AB ülkesine giriş ve çıkışlarına izin verilmeyecek. Yaptırım listesine AB vatandaşları da alınabilecek. Yaptırım listesine alınıp seyahat yasağı koyulan kişi AB vatandaşıysa sadece vatandaşı olduğu AB ülkesine giriş yapmasına izin verilecek. Yaptırım listesinin, AB üyesi ülkelerin tavsiyesi sonrasında Konsey kararı ile oluşturulması öngörülüyor.
AB, Bosna-Hersek’in Üyelik Başvurusunu Değerlendirecek
20 Eylül 2016 tarihinde Brüksel’de toplanan AB Genel İşler Konseyi, Bosna-Hersek’in 15 Şubat 2016 tarihinde yaptığı AB’ye üyelik başvurusuna ilişkin kararlar kabul etti. AB dışişleri bakanlarının katıldığı AB Genel İşler Konseyi’nde alınan kararla, Avrupa Komisyonu Bosna-Hersek’in üyelik başvurusunu değerlendirmekle görevlendirdi. Karar metninde, Bosna-Hersek’te Reform Gündemi kapsamında hayata geçirilen uygulamalar memnuniyetle karşılanırken, Bosna-Hersek’in sosyoekonomik reformların yanı sıra hukukun üstünlüğü ve kamu yönetimi alanlarındaki reformlara ağırlık vermesi gerektiği belirtildi. Bunun yanında, Komisyonun Bosna-Hersek’in başvurusu hakkında görüşünü oluştururken, AİHM’in Sejdic-Finci kararının uygulanmasına da önemle dikkat etmesi gerektiği vurgulandı. AİHM, Aralık 2009 tarihli kararında Bosna-Hersek Anayasası’nın üç kurucu halk mensubu olmayanlara yönelik ayrımcılık yaptığına hükmetmiş ve tadil edilmesi gerektiğini ortaya koymuştu.
Konsey kararlarında ayrıca Batı Balkanların geleceğinin AB içerisinde olduğu mesajı verildi. Temmuz-Aralık 2016 döneminde ilk kez AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini üstlenen Slovakya’nın Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri ve AB Genel İşler Konseyi’ne başkanlık eden Ivan Korcok yaptığı açıklamada, Birlik içinde demokrasi, istikrar ve refahın teşvik edilmesi için genişlemenin önemli bir araç olduğunu ifade etti.
Bilindiği gibi, Bosna-Hersek, potansiyel aday ülke statüsünde bulunuyor. Hâlihazırda, Bosna-Hersek ile AB arasındaki ilişkilerin temel çerçevesini 16 Haziran 2008 tarihinde imzalanan ve 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren İstikrar ve Ortaklık Anlaşması oluşturuyor. 15 Aralık 2010 itibarıyla da Bosna-Hersek vatandaşları, Schengen Alanı’na vizesiz seyahat imkânından yararlanıyor.
2016
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT