İKTİSADİ KALKINMA VAKFI

Türkiye’nin AB Uzmanı
ANA SAYFA » GÜNDEMDEN » 2021 » İKV, TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE GÜNCEL GELİŞMELER KONULU WEBİNAR DÜZENLEDİ
3 Mayıs 2021

İKV, TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE GÜNCEL GELİŞMELER KONULU WEBİNAR DÜZENLEDİ

İKV, Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü işbirliğiyle, Avrupa Haftası etkinlikleri kapsamında, 3 Mayıs 2021 tarihinde, "Türkiye-AB İlişkilerinde Güncel Gelişmeler” başlıklı bir webinar gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü İKV Başkan Yardımcısı ve Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Kurucu Müdürü Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu ile İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit'in üstlendiği webinarın açış konuşmasını Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar gerçekleştirdi. Robert Schuman’ın 9 Mayıs 1950’deki bildirgesine atıfla Avrupa Haftası’nın kökenlerine değinen Rektör Özvar, Türkiye’nin AB üyesi olma vizyonunun tarihsel sürecinden de bahsetti. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi değerlerin temelinde yükselip ekonomik de bir ekim merkezi haline gelen AB’ye üyelik fikrinin Türk dış politikasının yapı taşlarından biri olageldiğini belirten Prof. Dr. Özvar, bu amaç doğrultusunda Türkiye’de özel sektör, STK ve üniversitelere de iş düştüğünü ifade etti.

T.C. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı son 1,5 yılda Türkiye-AB ilişkilerinde özellikle Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları ekseninde gerginliğin arttığını belirterek, güncel gelişmeler ışığında geçtiğimiz Mart ayında yapılan AB Zirvesi’ni değerlendirdi. Zirve’de Doğu Akdeniz ve vize serbestisi meseleleri hakkında net ifadeler kullanılmadığını ifade eden Bakan Yardımcısı Kaymakcı, Türkiye’nin adaylığıyla ilgili bir ifadeye yer verilmemesinin ise sorunlu ve Türkiye’nin katılım perspektifine ters olduğunu vurguladı.

Pandemi sonrası AB ve Türkiye’nin toparlanmasına katkı sağlayabilecek gümrük birliği güncellemesinin Yunanistan ve GKRK engellerine takıldığını ve bu alanda Türkiye’ye yeni şartlar koşulduğunu belirten Kaymakcı, vize serbestisi uygulamasına geçilememesinin de maddi külfeti arttırdığını ve bu konuda Türkiye’nin son 6 kriteri gerçekleştirmek için çabuk davranması gerektiğini ifade etti. Kaymakcı, Zirve’de göç ve mülteciler konusunda Türkiye’ye zor koşucu bir karar çıkmasa da bu konuda da tarafların henüz aynı sayfada olmadığını çünkü Türkiye’nin AB’nin aksine 18 Mart Ortak Bildirisi’ndeki 6 başlığı da içeren daha kapsamlı bir işbirliği amaçladığını dile getirdi.

Ortak Bildiri’nin göç ve mülteciler başlığı altında her iki tarafın da verdiği sözleri ne kadar yerine getirip getirmediğini irdeleyen Kaymakcı, 3,7 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan ve yaklaşık %92 engelleme oranı olan Türkiye’nin sözlerini tuttuğunu ama öte yandan Gönüllü İnsanî Kalkınma Programı ve Suriye’de yeniden yaşanılabilir bir çevre için ‘’Ortak Çaba’’ gibi konular başta olmak üzere AB tarafının sözlerini pek tutmadığını vurguladı. Türkiye-AB ilişkilerinin iyiliği için 18 Mart Ortak Bildirisi’nin 6 parametresinin ve üst düzey diyalog toplantılarının yeniden canlandırılması gerektiğinin altını çizen Kaymakcı, AB’nin önünde; GKRY ve Yunan tezlerini kullanarak Türkiye ile çatışmacı yaklaşımı sürdürmek, Türkiye ile daha samimi ve adil bir düzlemde ilişkileri sürdürmek ya da kararsız kalmak üzere önünde üç yol olduğunu belirtti. Bakan Yardımcısı Kaymakcı sözlerini katılımcıların Ramazan ayını ve Avrupa Haftasını kutlayarak noktaladı. Webinar, katılımcıların soru ve görüşleri ile son buldu.