İKTİSADİ KALKINMA VAKFI

Türkiye’nin AB Uzmanı
ANA SAYFA » AVRUPA BİRLİĞİ » Avrupa Birliği » AB Dönem Başkanlığı » ESKİ AB DÖNEM BAŞKANLIKLARI » Temmuz-Aralık 2013: Litvanya

Temmuz-Aralık 2013: Litvanya

Litvanya Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz 2013 tarihinde İrlanda’dan devraldı. Litvanya’nın AB üyelik sürecindeki ilk AB dönem başkanlığını yürütecek olması önemli bir gelişme olarak nitelendirilebilir. Öte yandan ülkenin Dönem Başkanlığı’nı, Mayıs 2014 tarihinde yapılacak Avrupa Parlamento seçimleri tarihine yakın bir tarihte devralması da önümüzdeki altı aylık süreç için öngörülen öncelikleri ve ülke performansını önemli hale getiriyor.

Bunun ötesinde, 1 Ocak 2013 tarihinde İrlanda Dönem Başkanlığı ile başlayan ve Yunanistan’ın Dönem Başkanlığı’nın 30 Haziran 2014 tarihinde bitmesiyle sonlanacak olan “Üçlü Program” (Trio) Aralık 2011 tarihinde Brüksel’de başlatılmıştı. Program genel olarak üç dönem başkanlığına; AB’nin ekonomik büyümesinde, iş imkânlarının kolaylaştırılmasında, Tek Pazar’ın derinleştirilmesinde, mali istikrar reformlarının arttırılmasında ve Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği’nin güçlendirilmesinde önemli sorumluluklar yüklüyor. Bu bağlamda Litvanya bu programın ikinci durağı niteliğinde.

Bakıldığında ülkenin yeni dönem için öngördüğü planların, AB’nin önümüzdeki yıllarda şekillendirmesi planlanan konu başlıklarının pek çoğuna paralel olduğu görülmekte. Diğer taraftan, Rusya-AB ilişkilerini yakından ilgilendirecek bazı politika alanlarının da gündeme alınması söz konusu olabilecek. Örneğin enerji güvenliği, AB’nin Doğu ortaklarıyla olan ilişkileri ve sınır kontrollerinin geliştirilmesi gibi alanlarda öncelikler ön plana alınmakta. Litvanya’nın Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite’nin 20 Haziran 2013 tarihindeki mesajında, Sovyetler Birliği etkisinden çoktan uzaklaşmış bir Litvanya örneği gösterilmiştir. Bu sürecin bir parçası olan özgürlük mücadelesinde ülkenin yaşadığı köklü değişimler, bugünlere nasıl gelindiğinin en büyük kanıtı olarak gösterilmiştir. Nitekim 1990 yılından itibaren başlayan değişim rüzgârları ülkeyi AB üyelik sürecine kadar götürmüştür.

Bilindiği gibi 2013 yılı AB vatandaşlığının 20’nci yılı olarak kutlanıyor. Bu yılın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Grybauskaite, 2004 yılında gelen AB üyeliği statüsüyle, tüm Birlik vatandaşlarının ortak çıkarları için çalışacaklarına dair taahhütlerinin, altı aylık dönem başkanlığı süresinde de belirgin bir şekilde devam edeceğini belirtmiş; benzer bir açıklama Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Antanas Linkevicius tarafından da dile getirilmiştir. Linkevicius, AB’nin geleceğine ilişkin reformların yanında AB vatandaşlarının çıkarlarının korunmasını önemsediklerini kaydetmiştir.

Litvanya Dönem Başkanlığı boyunca karşılaşılacak önemli gündem maddeleri arasında ayrıca AB’nin ekonomik krize karşı daha güçlü durabilmesi için geliştirmesi gereken çeşitli reformlar ve yasal düzenlemeler de öne çıkacak. Yeni dönem bütçenin onaylanması ve Tek Pazar’ın tamamlanması için hazırlanan eylem planlarının geliştirilmesi de dönem başkanlığının önemli öncelikleri arasında yer alıyor. Bu bağlamda, Litvanya Dönem Başkanlığı’nın öncelikli başlıkları daha;

  • Güvenilir
  • Büyüyen
  • Açık bir AB yaratma olarak açıklanmıştır.

Daha güvenilir bir AB için Litvanya’nın çalışmaları, AB’nin ekonomi politikasındaki güven ortamının sağlanmasına yönelik olacak. Bankacılık Birliği ve mali reformlara yönelik mevzuatın esas olarak incelenecek konular arasında olduğu vurgulanıyor. Ayrıca 2014 – 2020 bütçesinin onaylanması ön planda tutulacak.

Daha çok büyüyen bir AB için, Avrupa 2020 ve Avrupa Sömestri’ne ağırlık vererek, büyümenin ve işsizliğin azaltılmasında ana etkenlerinden biri olan Tek Pazar’ın derinleştirilmesine ve uyumlaştırılmasına ağırlık verilecek. Tek Pazar’ın tamamlanması ekonomik kriz ile mücadelesi kapsamında AB’nin önemli gündem maddeleri arasında yer alan Birinci Tek Pazar Eylem Planı’nın (Single Market Act I) hedeflerinin tamamlanması ve İkinci Eylem Planı (Single Market Act II) çerçevesinde belirlenen öncelikli eylemlerin geliştirilmesi için çalışmalar sürdürülecek. Bu bağlamda, AB gündeminde yer alan ve ikinci eylem planında öngörülen ulaşım ve enerji ağları, serbest dolaşım imkânları, dijital gündem, sosyal girişimcilik ve tüketici güveninin oluşturulması için çalışmalar yürütülecek.

Litvanya’ya göre daha açık bir AB için ise, ülkenin çalışmaları güvenlik konuları yönünde olacak. Altı aylık dönemde Doğu ortaklıkları kapsamında ilişkilerin geliştirilmesine devam edilecek. Bu hususta Kasım 2013 tarihinde Doğu Ortaklık Zirvesi yapılması planlanıyor. Ayrıca genişleme sürecine destek verilecek.

Başkanlık Dönemi boyunca başta ABD, Japonya ve Kanada olmak üzere serbest ticaret anlaşmaları ve stratejik ortaklıklar gündeme alınacak. AB’nin yeni küresel güvenlik problemlerine karşı daha iyi cevap verebilmesi adına kurulacak işbirlikleri üzerinden, Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası’nın güçlendirilmesi hedeflenmekte. Özellikle savunma politikalarına koordineli bir yaklaşım getirilmesi için çalışmalar yürütülecek.

Enerji güvenliği konusu ülkenin dönem başkanlığının önemli gündem maddelerinden biri. AB enerji politikalarının dış boyutunun koordine edilmesi ve AB’de enerji pazarının tamamlanması da öncelikler arasında.

Litvanya Dönem Başkanlığı’nın resmi internet sitesine http://www.eu2013.lt/en/ adresinden ulaşılabilir.

Litvanya Dönem Başkanlığı ve Türkiye-AB İlişkileri

Litvanya, Türkiye’nin AB üyeliğine sıcak bakan ülke konumunu sürdürmektedir. Bu tutumunun dönem başkanlığı ve sonrasında da devam edeceği taahhütleri verilmektedir. Dolayısıyla Litvanya Dönem Başkanlığı’nın Türkiye’nin müzakere sürecine olumlu yansımaları olması bekleniyor.

Özellikle, 25 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen Genel İşler Konseyi kararı neticesinde 22’nci başlığın açılması tarihinin Litvanya Dönem Başkanlığı Dönemi’nde gerçekleşebilmesi gündemdeki yerini koruyor. Şu an itibariyle resmi anlamda açılmasa da, Ekim 2013 tarihinde yayınlanacak Avrupa Komisyonu’nun Türkiye İlerleme Raporu’ndan sonra toplanması beklenen Hükümetlerarası Konferans’ta başlığın açılmasının netleşmesi, hem Türkiye hem Litvanya hükümeti tarafından arzu edilen bir durumdur.

4 Nisan 2013 tarihinde Litvanya-Türkiye İş Forumu kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ülkeye gerçekleştirdiği resmi ziyaretinde, Litvanya’nın Dönem Başkanlığı boyunca, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecini olumlu etkileyecek her gelişmenin arkasında yer almak istediklerini ve Türkiye’nin AB’ye entegrasyon süreci ve üyelik statüsünün elde edilmesi konusunda Litvanyalı yetkililerden gelen desteğin daim olacağı ülkenin Cumhurbaşkanı Grybauskaite tarafından bir kez daha dile getirilmişti.

Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Antanas Linkevicius’nun AB Konseyi’nde dönem başkanlığını devralması sonrasında gerçekleştirdiği basın toplantısında ise, Türkiye ile 22’nci fasıl dışında yeni bir fasıl üzerine de müzakerelerin başlatılmasını istediklerini açıklamıştır. Gündeme alınması istenilen bu başlıklar 23 ve 24’üncü başlıklar olarak ifade edilmiştir. Ayrıca Bakan Linkevicius, ülkenin dönem başkanlığı sırasında ABD ile serbest ticaret anlaşmasının imzalanması durumunda, bu durumun Türkiye açısından sorun yaratmaması için çalışacaklarını vurgulamıştır.

Türkiye ve Litvanya arasında 1930 tarihli dostluk anlaşması da bulunuyor.

Daha detaylı bilgiler için buraya lütfen tıklayınız.