İKV, YAŞAR ÜNİVERSİTESİ’NDE BİR PANEL DÜZENLEDİ
13 Mart 2018 tarihinde İKV ve İzmir Yaşar Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen panelde Avrupa’nın gelecek senaryoları ve Türkiye konusu ele alındı. İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu’nun açış konuşmasını gerçekleştirdiği panelin moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Emre İşeri yaptı. Panelde Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aylin Güney, TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Emekli Büyükelçi Bozkurt Aran, Ankara Üniversitesi Avrupa Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM) Müdürü Prof. Dr. Sanem Baykal ve İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas konuşmacı olarak yer aldı.
Açış konuşmasında İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu, AB ve Türkiye ilişkilerinin geleceğini anlamak için geçmişi bilmek gerektiğini ifade etti. 15’inci yüzyılda Bohemya Kralı Podiebrad’ın ortaya attığı Avrupa’nın bütünleşmesi fikrinin daha sonra İngiltere’de William Penn gibi vizyonerler tarafından da önerildiğini aktaran Prof. Dr. Kabaalioğlu, Türkiye’siz bir Avrupa bütünleşmesinin tamam olarak addedilemeyeceğini belirtti. Panelin başında Prof. Dr. Aylin Güney, Avrupa Komisyonu tarafından Mart 2017’de ortaya atılan AB’nin geleceğine ilişkin beş senaryoyu aktardı. Bu senaryolar ışığında AB’nin yeniden yapılanmakta olduğunu belirten Güney, Türkiye ve AB ilişkilerinin de bu süreçten etkileneceğini ifade etti. Emekli Büyükelçi Bozkurt Aran, yalnız AB’de değil tüm dünyada da bir sistemik değişimin yaşandığını belirttikten sonra, ABD’de Trump döneminde yaşanan farklılıklar, AB’de artan popülizm, uluslararası ticaretteki korumacı eğilimler gibi güncel gelişmelerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ifade etti. Aran, AB adayı olan Türkiye’de başta akademi ve sivil toplu olmak üzere tüm ilgili kesimlerin Avrupa’da yaşanan bu değişimleri yakından izlemesi ve analiz etmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Sanem Baykal, AB’nin kendine özgü bir kurumsal yapısı olduğunu belirtirken, her şeyden öte bir hukuk birliği olduğunu hatırlattı. Prof. Baykal, AB’nin farklılaştırılmış entegrasyon olarak da adlandırılan çok katmanlı bir yapıya dönüşmesinin kolay olmadığını belirtti ve hukuki çerçeveyi oluşturmadan, AB’nin böyle bir yapıya evrilemeyeceğini vurguladı. İKV Genel sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas ise AB reform çabalarının AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğini de yakından ilgilendirdiğini ifade etti. Nas, Türkiye’nin AB ile yürüttüğü müzakerelerin ilerlemediğini, AB’de çeşitli çevrelerin Türkiye ile imtiyazlı ortaklık/özel ortaklık şeklinde ifade edilen bir modeli yeniden gündeme getirdiklerini belirtti. Böyle bir formülün Türkiye tarafından kabul edilemeyeceğini hatırlatan İKV Genel sekreteri, ilişkilerdeki tıkanıklığın, vize serbestliği ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gibi süreçlerle en azından kısa vadede aşılabileceğini belirtti. Doç. Dr. Nas, Türkiye ve AB ilişkilerinin canlandırılması için Türkiye’de demokrasi, hukuk ve temel haklar açısından olumlu gelişmelere ihtiyaç duyulduğunu vurgularken, AB’de de popülist hareketlerin güç kazanmasının ilişkilerin geleceği açısından rahatsız edici olduğunu ekledi.