İKV BASIN AÇIKLAMASI
25 ŞUBAT 2015
KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU’NDAN BU YANA AVRUPA’NIN EN İDDİALI PROJESİ
“Bugün Kömür ve Çelik Topluluğu’ndan bu yana Avrupa’nın en iddialı enerji projesini başlattık.”
Maros Sefkovic (Avrupa Komisyonu’nun Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı)
Avrupa Komisyonu 25 Şubat 2015 tarihinde Enerji Birliği’ni hayata geçirmek için önemli bir adım attı. “Her Avrupalı için güvenli, sürdürülebilir, rekabetçi, erişilebilir enerji” sloganıyla yola çıkan Avrupa Komisyonu güçlü bir Enerji Birliği oluşturmak için stratejik hedeflerini ortaya koydu. Enerji Birliği kavramını 2014 yılında AB gündemine taşıyan ve siyasi öncelikleri arasında sıralayan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker için bu yeni stratejinin hayata geçirilmesi vereceği en önemli sınavlardan biri olacak.
İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan konunun önemine dikkat çekti ve Enerji Birliği’nin AB’yi yeni yüzyılda güçlü kılacak en önemli adımlardan biri olduğunu söyledi. Enerji arzı güvenliği, enerji verimliliği, çevre dostu enerji kullanımı ve rekabetçi bir enerji piyasasının tüm güçlü ekonomiler için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Vardan, enerji merkezi olmayı amaçlayan Türkiye’nin önemine dikkat çekti. Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye’nin TANAP ile bir parçası olduğu Güney Gaz Koridoru’na verilen önemi memnuniyetle karşılayan Vardan, AB katılım müzakerelerinde enerji başlığının açılmasının önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
Enerji Birliği ne getiriyor?
AB’nin enerji politikası alanında üç temel önceliği olan arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve rekabetçiliğe erişebilmek için beş destekleyici unsur sıralanıyor:
• Enerji güvenliği, dayanışma ve güven,
• Enerji iç pazarı
• Enerji talebinin dengelenmesine katkı için enerji verimliliği
• Ekonominin karbondan arındırılması
• Araştırma, inovasyon ve rekabetçilik.
Enerji Birliği kapsamında öne çıkan konular neler?
İKV Proje Müdürü Çisel İleri, Enerji Birliği’nin püf noktalarını şöyle özetliyor:
• Enerji arz güvenliğinin sağlanması önceliği kapsamında özellikle tek bir tedarikçiye olan bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. Bu kapsamda Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren Güney Gaz Koridoru’na ilişkin çalışmaların hızlandırılması vurgusu yapılıyor. Türkiye’yi de yakından ilgilendiren Akdeniz doğalgaz havzasına da atıfta bulunuluyor.
• Dayanışma ilkesi kapsamında AB Üye Devletlerinin üçüncü ülkelerle doğalgaz ve enerji anlaşmalarının daha şeffaf hale getirilmesi öne çıkarılıyor.
• Üye Devletlerin sınırlarından enerji akışının sağlanması adeta AB’nin üzerine inşa edildiği dört temel serbestiye beşinci olarak ilave ediliyor. Enerji sektöründeki ayrıştırma ve enerji düzenleyicilerinin bağımsızlığı gibi alanlardaki mevcut kurallara mutlak suretle uyulmasının sağlanması, uyulmaması halinde gerekli yasal işlemlerin yapılması; daha entegre, daha yenilenebilir kaynaklardan beslenen bir elektrik piyasasının yeniden düzenlenmesi; enerji iç pazarına yönelik kamu müdahalelerinin gözden geçirilmesi, çevreye zararlı sübvansiyonların ortadan kaldırılması bu kapsamda ele alınıyor.
• Enerji verimliliğinin yeniden düşülmesi ve enerji tasarrufu ile ortaya çıkan kaynağın diğer kaynaklarla eşit muamele görmesi gündeme alınıyor
• Düşük karbon toplumuna geçiş için yerel üretilen enerjinin şebekeye aktarımının sağlanması, gelecek nesil yenilenebilir teknolojilerin üretilmesi ve elektro hareketlilik ile AB’nin teknolojik liderliğinin desteklemesi öncelikli olarak sıralanıyor.
Neden AB Enerji Birliği’ne ihtiyaç duyuyor?
AB’nin bugün siyasi, ekonomik, iklim değişikliğine ilişkin pek çok sorununu aşabilmesi, AB vatandaşlarının ve iş dünyasının artan seçeneklerden ve düşük enerji fiyatlarından yararlanabilmesi için Enerji Birliği çerçevesi altında ileriye dönük stratejisi ortaya koyuluyor. AB’nin Enerji Birliği’ne duyduğu ihtiyacı anlayabilmek için mevcut fotoğrafa daha detaylı bakmak gerekiyor. Buna göre;
• AB dünyadaki en büyük enerji ithalatçısı. Enerjisinin yüzde 53’ünü ithal eden AB için enerjinin yıllık faturası yaklaşık 400 milyar avro.
• Avrupa enerji şebekesinin enterkonnektivitesinin tamamlanması yılda tüketicilere yaklaşık 40 milyar avro tasarruf sağlayacak. Ancak halen 12 üye ülke AB’nin asgari enterkonnektivite hedefini karşılayamıyor.
• 6 üye ülke doğalgaz ithalatında tek bir tedarikçiye bağımlı.
• Avrupa’da evlerde kullanılan eşyaların yüzde 75’I enerji tasarruflu ürün değil.
• Ulaştırmanın yüzde 94’ü petrol ürünlerine bağımlı, bu ürünlerin yüzde 90’I ithal ediliyor.
• 2020 yılına kadar AB enerji sektörüne 1 trilyon avro yatırım yapılması gerekiyor.
• ABD ile kıyaslandığında AB’de elektriğin toptan satış fiyatı yüzde 30, doğalgaz toptan satış fiyatı yüzde 100 daha yüksek.
• Avrupa’da yenilenebilir enerji sektörünün yıllık cirosu 129 milyar avro. Ayrıca 1 milyonun üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. AB’nin yenilenebilir enerji sektöründe küresel yatırım üstünlüğünü koruması gerekiyor.
• AB’de 1990-2011 döneminde sera gazı emisyonları yüzde 18 oranında azaltıldı. 2030 yılı için ise hedef en az yüzde 40
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI