SONBAHAR DÖNEMİ EKONOMİK TAHMİN RAPORU AÇIKLANDI
Avrupa Komisyonu, 2014 Sonbahar Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu’nu 4 Kasım 2014 tarihinde yayımladı. Avro Alanı krizinden sonra toparlanma sürecinin yavaş ilerlediği belirtilen raporda, bu yıl, AB ve Avro Alanı genelinde büyümenin zayıf olacağı tahmininde bulunuluyor. Büyümenin 2014’te AB’de yüzde 1,3, Avro Alanı’nda ise yüzde 0,8 oranında gerçekleşmesi bekleniyor. 2015’te ise büyümenin, iç ve dış talebin artması beklentisiyle sınırlı bir artış kaydederek, AB ve Avro Alanı’nda sırasıyla yüzde 1,5 ve yüzde 1,1 oranında gerçekleşmesi öngörülüyor. 2016’da bankacılık sektörünün güçlenmesi ve gerçekleştirilen yapısal reformların sonuçlarını göstermesi bekleniyor. Bununla birlikte, ekonomik faaliyetin hızlanması sonucu büyümenin AB’de yüzde 2, Avro Alanı’nda ise yüzde 1,7 olması öngörülüyor.
Mali koşullarda olumlu gelişmelere karşın ekonomik toparlanmanın 2015’te yavaş seyretmesi bekleniyor. Mevcut yüksek işsizlik, yüksek kamu borcu ve düşük kapasite kullanım oranları, ekonomik krizin etkilerinin aşamalı olarak azaldığını ortaya koyuyor. AMB’nin bankacılık sektörünü kapsamlı olarak ele almasının, sektörün gücüne ilişkin endişeleri azaltması ve iyileşen mali koşulların ekonomik faaliyetlerdeki artışı desteklemesi bekleniyor. 2016’da güçlenen iç ve dış talep ile uygun para politikası araçlarının uygulanmasının da büyümede artışı destekleyeceği öngörülüyor.
2014’te, üye ülkelerin büyüme oranlarının geniş bir aralıkta (GKRY yüzde -2,8; İrlanda yüzde 4,6) değişim göstermesi beklenirken önümüzdeki iki yılda bu farkın azalacağı öngörülüyor. 2015 ve 2016’da ise tüm üye ülkelerin pozitif büyüme kaydedeceği tahmin ediliyor.
AB’nin ekonomik toparlanmasının diğer gelişmiş ekonomilere göre yavaş seyrettiği belirtilirken, özel sektör borcunun azalması ve mali yapının güç kazanması gibi olumlu gelişmelerin iç talebi artırması bekleniyor. Özel yatırımların, talep artış beklentileri ile birlikte kademeli olarak toparlanması öngörülüyor. 2015 ve 2016’da düşük emtia fiyatları ve işgücü piyasasının gelişmesiyle birlikte kişilerin harcanabilir gelirlerindeki artışın da etkisiyle özel tüketimin yükselmesi bekleniyor. Dünya ticaretinde kaydedilen hafif artışa rağmen, gelecek yıllarda ihracatın, büyümeye katkısının sınırlı düzeyde olacağı tahmin ediliyor.
İşgücü piyasası koşullarına bakıldığında, işsizlik oranlarında hafif bir düşüş olduğu görülüyor. Ekonomik büyümenin hız kazanması sonucu, işgücü piyasalarında gelişme kaydedilmesinin ancak 2015 sonunda gerçekleşecek. İşsizlik oranının ise 2016’da AB’de yüzde 9,5’e ve Avro Alanı’nda yüzde 10,8’e gerileyeceği tahmin ediliyor.
Komisyon Raporu’nda enflasyon oranındaki düşme eğiliminin, düşük emtia fiyatları ve ekonomik durgunluğun etkisiyle 2014’te devam ettiği belirtiliyor. Ekonomik faaliyetin giderek hız kazanması ve ücretlerin artmasıyla birlikte, avronun değer kaybetmesinin de etkisiyle enflasyonda artış öngörülüyor. Bu kapsamda, önümüzdeki üç yıl içinde enflasyon oranlarında beklenen artış miktarları şu şekilde:
Yıl |
AB Geneli |
Avro Alanı |
2014 |
%0,6 |
%0,5 |
2015 |
%1 |
%0,8 |
2016 |
%1,6 |
%1,5 |
Raporda bütçe açığında azalmanın devam edeceği öngörülüyor. Bütçe açığının GSYİH’ye oranının bu yıl, AB ve Avro Alanı’nda azalma eğilimini sürdürmesi ve AB’de yüzde 3 ve Avro Alanı’nda yüzde 2,6’ya inmesi bekleniyor. Raporda ayrıca, bütçe açığının, güçlenen ekonomik faaliyetle birlikte önümüzdeki iki yıl boyunca azalacağı öngörüsünde bulunuluyor. AB ve Avro Alanı’nda kamu borcunun ise GSYİH’ye oranının gelecek yıl sırasıyla yüzde 88,3 ve yüzde 94,8’e yükselmesi bekleniyor.
Kaydedilmesi beklenen olumlu gelişmelere karşın jeopolitik gerilimler, finansal piyasalardaki kırılganlık ve yapısal reformların henüz tamamlanmamış olması gibi etkenlerden dolayı büyümenin azalması riskinin halen mevcut bulunduğuna işaret edilirken, enflasyonun dengeli bir seyir izlediği ifade ediliyor.
Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Mali İşler, Vergilendirme ve Gümrüklerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici, Rapora ilişkin yaptığı açıklamada, AB ekonomisinin karşılaştığı sorunlara tek bir cevabın bulunmadığını belirtti. Üye ülkelerin, güven sağlayan mali politikalar, güçlü yapısal reformlar ile kamu ve özel sektörde daha fazla yatırım sağlanması olmak üzere üç alanda reformlar gerçekleştirmeleri gerektiğini dile getirdi. Moscovici büyüme ve istihdamda artış sağlanması için AB düzeyinde ve üye ülkelerde gerekenlerin yapılmasının önemine işaret etti.
Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Büyüme, Yatırımlar ve Rekabet Gücünden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen de Rapora ilişkin yaptığı açıklamada, ekonomik büyüme ve istihdam artışının henüz yeterli hızda gerçekleşmediğini; ancak, bütün mevcut araçların ve kaynakların daha fazla istihdam ve büyüme sağlanması için kullanılacağını ifade etti.
AMB BANKACILIK DENETLEME KURULU GÖREVE BAŞLADI
AMB çerçevesinde oluşturulan Bankacılık Denetleme Kurulu Avro Alanı’nda faaliyette bulunan 120 bankayı denetleme görevine başladı. AMB ve Avro Alanı’ndaki ülkelerin ulusal yetkili makamlarından oluşan bu yeni sistem temel olarak kredi kurumlarının güvenilirliğine ve AB’deki mali sistemin istikrarına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Tek Denetleme Mekanizması Tüzüğü ile AMB’ye verilen bankacılık denetleme görevi, Tek Denetim Mekanizması’nın nasıl işleyeceğine ve AMB altında yeni yönetim yapılarının kurulmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yapılmasını içeren uzun bir hazırlık döneminden sonra yürürlüğe girdi. Kurul Başkanı Daniéle Nouy, AP Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi’nde gerçekleştirdiği konuşmasında Bankacılık Denetleme Kurulu’nun kurulması için çok emek harcandığını vurguladı ve Avro Alanı’nın en iyi denetim örnekleri üzerine inşa edilecek bir denetleme kültürü oluşturma şansını yakaladıklarını belirtti.
Nouy, geçtiğimiz ay AMB tarafından gerçekleştirilen stres testleri aracılığıyla, Avro Alanı’ndaki bankaların sermaye açıklarını kamu kaynaklarına başvurmadan, özel sektör kaynaklarıyla kapatmak istediklerinin de altını çizdi. Kurul Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sabine Lautenschläger de “Avrupa seviyesinde kurulan Bankacılık Denetleme Kurulu ile Avro Alanı’nda faaliyette bulunan bankaların performanslarının denetlenmesi sayesinde Avrupa’nın mali istikrarı geliştirilecek ve güçlendirilecektir” yorumunda bulundu. Bankacılık Denetleme Kurulu’na ait yeni internet sitesi 4 Kasım 2014 tarihinde kullanıma açıldı. Söz konusu internet sitesine buradan ulaşılabilir.
AB TARIM VE BALIKÇILIK KONSEYİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
AB Üye Devletleri Tarım ve Balıkçılık Bakanları, 10 Kasım 2014 tarihinde Brüksel’de bir araya geldi. Toplantıda, avlanma kotaları, 2015 yılı için geçerli olacak Ortak Tarım Politikası’ndaki (OTP) bütçe kesintileri, OTP çerçevesinde genç çiftçilerin değerlendirilmesi ve Rusya’nın AB tarım ürünlerine uyguladığı ambargonun etkileri görüşüldü.
Balıkçılık
Bakanlar, 2015-2016 yıllarında geçerli olacak, derin deniz stoklarının avlanma haklarına ilişkin siyasi uzlaşıya vardı. Aralarında köpekbalıkları gibi türlerin de bulunduğu derin denizlerde yaşayan balıklar için toplam avlanma hakları ve kotalarıın belirlendiği uzlaşının, bir sonraki Konsey toplantısında kabul edilerek 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulamaya koyulması bekleniyor.
OTP Bütçesi
Komisyon’un görüşü üzerine, Avrupa Tarımsal Garanti Fonu’nun (European Agricultural Guarantee Fund- EAGF) finansmanına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Komisyon 2015 bütçe taslağında, bazı tarımsal harcamalarda kesinti yapılmasını önermişti. Bu öneriye göre taahhütlerin 448,5 milyon avro azaltılması ve Sürdürülebilir Büyüme başlığından 397 milyon avronun başka bir alana aktarılması öngörülüyor. Bakanların büyük kısmı olası kesintilerin sonuçları hakkındaki endişelerini dile getirirken, 22 üye ülkenin Tarım ve Balıkçılık Bakanları kesintilerin yol açacağı sonuçlara ilişkin ortak bir bildiriye imza attı. Söz konusu bildiri, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (Economic and Financial Affairs Council - ECOFIN) Başkanı’na sunulacak. Genç Çiftçiler
Konsey, yeni OTP kapsamında genç çiftçilerin karşılaştığı sorunları ele aldı. Bakanlar, toplantıda genç çiftçilerin, finansmana, üretim çeşitliliğine, bilgi ve yenilikçiliğe erişiminin zorluklarını ortaya koyan bir belge üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
Rusya
Toplantıda Rusya’nın AB’nin tarım ürünlerine uyguladığı ambargo nedeniyle olumsuz etkilenen şeftali ve nektarin sektörünün desteklenmesine ilişkin tedbirler alınması yönünde görüş belirtildi. Bilindiği gibi benzer tedbirler daha önce süt ve süt ürünleri sektörü için de uygulamaya koyulmuştu.
Diğer Konular
Bakanlar ayrıca; organik üretim konusunda ortak bir deklarasyon yayımlanması, İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu’nun (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers - ICANN) alan adlarına ilişkin değerlendirmelerine, AB düzeyinde bal arısının korunmasına, mısır üretiminde bazı zararlılara karşı önlemlere ilişkin konuları da ele aldı. Bununla birlikte, 2015 yılı Baltık Denizi'nde bazı balık stokları için avlanma olanakları ve rekabet ihlalleri nedeniyle mağdur edilenlerin zararlarının karşılanmasına ilişkin yeni kurallar kabul edildi. Son olarak da bireysel yatırımcılar için piyasa şeffaflığını iyileştirmeyi amaçlayan bir düzenleme, Konsey’de tartışılmadan kabul edildi.
AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI UKRAYNA GÜNDEMİYLE TOPLANDI
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin başkanlığında 17 Kasım 2014 tarihinde ilk kez toplanan AB Dışişleri Bakanları, Ukrayna’daki durumu ele aldı. Ukrayna’daki son gelişmelere ilişkin kapsamlı görüş alışverişinde bulunan AB Dışişleri Bakanları, Ukrayna’nın reform gündemini değerlendirdi. Geçtiğimiz günlerde bölgede yaşanan yoğun bombardımana ağır silah ve askeri mühimmat taşıyan konvoyların Rusya sınırından ayrılıkçı bölgelere geçiş yaptığına dair haberlerden duydukları endişeyi dile getiren AB Dışişleri Bakanları, tüm tarafları Minsk Protokolü’nü eksiksiz uygulamaya ve ateşkesin şartlarına uymaya çağırdı.
AB Dışişleri Bakanları, AB’nin bölgedeki askeri, sosyo-ekonomik ve insani durumun daha da kötüleşmesinin önüne geçilmesinde önemli bir görev üstlenmesi gerektiğini teyit etti. Aynı zamanda Dışişleri Bakanları, Kiev ile Moskova arasındaki meselelerin çözümü için diyalog başlatılmasını desteklediklerini de belirttiler. AB Dışişleri Bakanları sahadaki durumu değerlendirdikten sonra, Avrupa Dış İlişkiler Servisi’ni (EEAS) ve Avrupa Komisyonu’nu mal varlıkları dondurulan ve seyahat yasağı kapsamına alınan kişiler listesine eklenecek yeni isimleri belirlemek ve Kasım ayı sonuna kadar Konsey’e sunmakla görevlendirdiler.
Ukrayna’da 26 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimler AB Dışişleri Bakanları tarafından memnuniyetle karşıladı ve yeni hükümetin bir an önce kurulması gerektiği vurgulandı. Bunun yanında, Kiev’e anayasa değişikliğini ve yerinden yönetimi de içeren idari ve ekonomik reformları hayata geçirmesi çağrısında bulunuldu. AB Dışişleri Bakanları, Ukrayna’da AB Sivil Güvenlik Sektörü Reformu Danışma Misyonu’nu (EUAM Ukraine) faaliyete geçirme kararı aldı. Görev süresi iki yıl olarak belirlenen misyonun 1 Aralık 2014 tarihinde faaliyete geçmesi öngörülüyor.
EUAM Ukraine misyonu ile Ukrayna’daki yetkililere, hukukun üstünlüğü ve polis hizmeti de dâhil olmak üzere sivil güvenlik sektörü reform sürecinde destek verilmesi amaçlanıyor. Misyona ilişkin anlaşma, AB adına Yüksek Temsilci Federica Mogherini ve Ukrayna adına Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin tarafından imzalandı. AB Dışişleri Bakanlarının ele aldıkları diğer gündem maddelerini, Yüksek Temsilci Mogherini’nin bölgeye gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Orta Doğu barış sürecine ilişkin güncel gelişmeler, Bosna-Hersek’in AB perspektifi, AB Ebola Koordinatörü Cyristos Stylianides’in Batı Afrika’yı ziyareti sonrasında Ebola ile mücadele konusunda belirlediği öncelikler ve Libya’daki son durum oluşturdu.
AB’DE BÜYÜME, ENFLASYON VE İNŞAAT SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI AÇIKLANDI
AB İstatistik Kurumu Eurostat’ın 14 Kasım 2014 tarihinde açıkladığı verilere göre, ekonomi 2014’ün üçüncü çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre, Avro Alanı’nda yüzde 0,2 ve AB’de yüzde 0,3 oranında arttı. Ekonomik büyüme bir önceki yılın aynı dönemine göre Avro Alanı’nda yüzde 0,8 ve AB’de yüzde 1,3 oranında artış gösterdi.
Ekonomilerindeki durgunluk devam eden GKRY ve İtalya’nın büyüme oranları bir önceki çeyreğe göre sırasıyla yüzde 0,4 ve 0,1 azaldı. Avusturya’da ise bu dönemde sıfır büyüme kaydedildi. Büyümede en fazla artış kaydeden ülkeler sırasıyla Romanya (yüzde 1,9), Polonya (yüzde 0,9), İngiltere ve Yunanistan (yüzde 0,7) oldu. Bir önceki çeyreğe göre Almanya yüzde 0,1, Fransa yüzde 0,3 ve İspanya yüzde 0,5 oranında büyüdü.
Açıklanan enflasyon verilerine göre ise, Avro Alanı’nda Eylül ayında yüzde 0,3 olan enflasyon oranı, Ekim ayında yüzde 0,4’e yükselirken; AB’de bu oran yüzde 0,4’ten 0,5’e çıktı. Yıllık enflasyon oranının, 8 üye ülkede düştüğü, 3 üye ülkede değişmediği ve 16 üye ülkede artış gösterdiği kaydedildi. Enflasyon oranındaki en düşük ve en yüksek rakamların görüldüğü ülkeler şu şekilde sıralanıyor:
Üye Devlet |
Enflasyon Oranı (yüzde) |
Yunanistan |
-1,8 |
Macaristan |
-0,3 |
Polonya |
-0,3 |
İspanya |
-0,2 |
Finlandiya |
1,2 |
Avusturya |
1,4 |
Romanya |
1,8 |
Eurostat’ın 19 Kasım’da açıkladığı verilere göre inşaat sektöründe üretim, bir önceki aya göre Eylül 2014’te, Avro Alanı’nda yüzde 1,8 düşerken, AB’de yüzde 0,9 artış gösterdi. İnşaat sektöründe en düşük ve en yüksek rakamların görüldüğü ülkeler ise şu şekilde sıralanıyor:
Üye Devlet |
İnşaat Sektörü Üretimi (yüzde) |
İtalya |
-10,6 |
Portekiz |
-5,2 |
Fransa |
-3,4 |
Hollanda |
-3,1 |
Almanya |
-1,5 |
Bulgaristan |
5,8 |
Slovenya |
6,2 |
Macaristan |
7,3 |
Çek Cumhuriyeti |
8,2 |
İspanya |
9,1 |
Küresel ekonomik krizin başladığı 2008 yılından bu yana Avrupa Komisyonu, AB’nin 31 ticaret ortağının uygulamakta olduğu ticareti kısıtlayıcı önlemlere ilişkin düzenli olarak raporlar hazırlıyor. Söz konusu raporlar, G-20 üyesi ülkelerin yanı sıra Cezayir, Beyaz Rusya, Ekvator, Filipin, Hong Kong, İsviçre, Kazakistan, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan, Paraguay, Tayland, Tayvan, Ukrayna ve Vietnam’ın oluşturduğu 31 ticaret ortağını kapsıyor.
AB’YE KARŞI UYGULANAN KORUYUCU ÖNLEMLER ARTTI
Avrupa Komisyonu’nun, 17 Kasım 2014 tarihinde yayımladığı 11’inci raporda, 1 Haziran 2013 ve 30 Haziran 2014 arası dönemde, AB’nin ticaret ortaklarının 170 yeni ticareti kısıtlayıcı önlemi uygulamaya başladığı tespit edildi. Bu dönemde, Ekim 2008’den bu yana uygulanmakta olan önlemlerden sadece 12’si kaldırıldı. Böylelikle, küresel krizin başladığı Ekim 2008’ten bu yana, söz konusu ticaret ortaklarının AB’ye karşı uyguladıkları, toplamda sayısı 858’e ulaşan koruyucu önlemlerin 109’unun uygulanmasına son verdiği tespit edildi. Raporda Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz aylarda önlemlerin sayısındaki artışa ilişkin endişelerini de dile getirdi.
Bu kısıtlayıcı önlemlerin yaklaşık yüzde 50’si Rusya (toplam 32 önlem), Çin (23), Hindistan (16) ve Endonezya (14) tarafından uygulanıyor. Arjantin, ABD, Mısır, Güney Afrika ve Türkiye tarafından bu dönem içerisinde altı kısıtlayıcı önlem uygulanmaya başlandı. Kısıtlayıcı önlemler daha yüksek gümrük tarifeleri, ithalata yönelik yeni lisans uygulamaları ve asgari taşıma ücretleri gibi düzenlemeleri içeriyor
Söz konusu rapora buradan ulaşılabilir.
JUNCKER, 315 MİLYAR AVROLUK YATIRIM PLANINI AÇIKLADI
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, kamu borçlarını artırmadan AB ekonomisini canlandırmayı amaçlayan 315 milyar avroluk Avrupa için Yatırım Planı’nı açıkladı. 26 Kasım 2014 tarihinde Strazburg’da AP Genel Kurulu’na hitap eden Juncker, yatırım atağı olarak tanımladığı Avrupa için Yatırım Planı’nın AB bütçesinin yeni yatırımları çekmek için harekete geçirilmesi yönünde AB tarihindeki en önemli çaba olduğunu vurguladı.
Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre, Yatırım Planı kapsamındaki önlemler ile önümüzdeki üç yıl içerisinde AB GSYİH’sine 330 milyar avro ila 410 milyar avro tutarında ek katkı sağlanması ve 1,3 milyon yeni iş yaratılması öngörülüyor. Juncker tarafından açıklanan Avrupa için Yatırım Planı, üç sütundan oluşuyor.
Birinci sütun kapsamında, AB bütçesinden ve Avrupa Yatırım Bankası (AYB) tarafından fonlanması planlanan Avrupa Stratejik Yatırım Fonu’nun (European Fund for Strategic Investments – EFSI) oluşturulması öngörülüyor. Önümüzdeki üç yıl (2015-2017) içerisinde 315 milyar avroluk kaynağı harekete geçirmesi planlanan EFSI, AB bütçesinden 16 milyar avro, AYB’den ise 5 milyar avro tutarında destek alacak. 21 milyar avroluk EFSI’nin çarpan etkisinin ise 1’e 15 oranında olması öngörülüyor. Bir diğer deyişle, EFSI kapsamında kullanılacak kamuya ait her 1 avro, 15 avroluk yatırım yaratacak. EFSI kapsamında, uzun vadeli yatırımlar için çarpan etkisiyle 240 milyar avro, KOBİ’ler ve orta düzey sermayeli şirketler için ise 75 milyar avro yatırım sağlanması bekleniyor.
Kamu kaynaklarının oldukça sınırlı olduğu, buna karşılık finansal kurumların ve şirketlerin banka hesaplarında kullanıma hazır kaynakların bulunduğu dikkate alındığında, Yatırım Planı aracılığıyla düşük güven ve düşük yatırımlar arasındaki kısır döngünün kırılması hedefleniyor. Kamu ve özel sektör kaynaklarının akıllı bir şekilde harekete geçirilmesiyle, kamu kaynaklarından gelen her avronun, borca yol açmadan daha fazla özel yatırım çekmek için kullanılması hedefleniyor.
EFSI’nin en önemli önceliği ise, altyapıya yatırım olarak belirlendi. Bu kapsamda, genişbant ve enerji ağları, endüstri merkezlerindeki ulaşım altyapısı, yenilenebilir enerji projeleri, eğitim ve mesleki eğitim ile KOBİ’ler desteklenecek. İkinci sütunda, yatırımları en çok ihtiyaç duyulan alanlara yönlendiren bir yardım programı ile desteleyecek, gerçekçi bir proje havuzu oluşturulması yer alıyor. Bu kapsamda, büyümeyi destekleyecek AB çapındaki projelerin gerekli teknik bilgiye sahip uzmanlar tarafından seçilmesi hedefleniyor.
EFSI bünyesinde her projenin ticari ve toplumsal açılardan ve AB’ye sağlayacağı katma değer açısından değerlendirecek uzmanları bir arayan getiren bir Yatırım Komitesi kurulacak. Avrupa Yatırım Planı’nın üçüncü sütunu ise, AB’yi yatırımcılar için daha cazip bir hale getirmek amacıyla aşırı bürokrasinin ve yatırımların önündeki yasal engellerin kaldırılması oluşturuyor.
AVRUPA KOMİSYONU, TTYO SÜRECİNE DAHA FAZLA ŞEFFAFLIK GETİRİYOR
Avrupa Komisyonu, TTYO müzakerelerinin şeffaflığına ilişkin eleştirilere karşılık, mevcut endişelerin ve önyargıların giderilmesi amacıyla 25 Ekim 2014 tarihinde bir tebliğ yayımladı. Bu tebliğ ile birlikte TTYO müzakerelerinin hedeflerinin kamuoyuna daha iyi aktarılması planlanıyor. Bu kapsamda, öngörülen değişiklikler şu şekilde sıralanıyor:
Tebliğ kapsamında ayrıca, TTYO’ya ilişkin siyası liderler ve üst düzey yetkililer ile yapılan ikili görüşmeler (tarih, yer, katılımcılar ve gündem maddeleri) hakkında kapsamlı bilgilere Avrupa Komisyonu’nun internet sitesinde yer verileceği de açıklandı.
Söz konusu tebliğe buradan ulaşılabilir.